Günüm tamam olup yola çıkınca
“Gidiyorum dostlar, rahat ol” dedim.
Geri dönüp yaylalara bakınca:
“Ey Gömürgen şen olarak kal” dedim.
Keklikoğlu, Sofu Mahmut yolumuz,
İlkbaharda açılırdı gülümüz.
Gemerek’te müşkül oldu hâlimiz
“Treni beklerim anam bil” dedim.
Tren geldi titrer demir ağları
Meyve vermez Karagöl’ün bağları.
Şarkışla’dan seyran ettim dağları
“Gidiyorum Hınzır dağı kal” dedim.
Yine coşmuş Kızılırmak bulandı
Hanlı’ya gelince dağı dolandı.
Sivas’ta gurbetten gözüm sulandı
“Gel ağlama, gözyaşını sil” dedim.
Ekinler iyidir, rahmet bol olmuş.
Tembel olan, çalışana kul olmuş.
Divrik’te de sarp kayalar yol olmuş
“Tanrı bu devlete yardım kıl” dedim.
Çiçek açmış Erzincan’ın ovası
Dağıtılmış Koçyiğitler yuvası
Çok güzeldir şu Kemah’ın havası
“Aç kapıyı temiz hava al” dedim.
Tercan’ı geçince işim zorluyor
Hava soğuk yüce dağlar karlıyor.
Erzurum’dan minareler parlıyor
“Şimdi uzaklaştı bize yol “ dedim.
Sevine sevine izine giden,
Ayrılık değil mi beni mahfeden!
Hasankale sıla oldu yeniden
“Sabah olsun vazifeni al” dedim.
Der Habib Karaaslan: Sözüm kalmadı.
İzin istemeye yüzüm kalmadı.
Aşın-ekmeğinde gözüm kalmadı
“Bizim erzakımız gayet bol” dedim.
|